Afbeelding auteur

Latife Tekin

Auteur van Bloemheuvel

24 Werken 210 Leden 4 Besprekingen Favoriet van 1 leden

Werken van Latife Tekin

Bloemheuvel (1985) 68 exemplaren
Dear Shameless Death (1994) 59 exemplaren
Sevgili Arsız Ölüm (2013) 14 exemplaren
Ormanda ölüm yokmuş (2002) 12 exemplaren
Swords of Ice (1990) 12 exemplaren
Buzdan Kiliclar (2003) 5 exemplaren
Sürüklenme (2018) 5 exemplaren
Gece Dersleri (1990) 3 exemplaren
Sevgili Arsiz Ölüm (2018) 3 exemplaren
Zamansız (2022) 3 exemplaren
Muinar (2006) 3 exemplaren
Manves City (2018) 3 exemplaren
Ask isaretleri (1995) 3 exemplaren
Contes de la montagne d'ordures (1995) 3 exemplaren
Aşk İşaretleri (2019) 2 exemplaren

Tagged

Algemene kennis

Geslacht
female
Nationaliteit
Turkey
Land (voor op de kaart)
Turkey

Leden

Besprekingen

Sevgili Arsız Ölüm'ü okudum. Latife Tekin'in kitaplarının şanını bir süredir duyuyordum ama sürekli es geçiyordum, ama yazarın tarzının Marquez'e çok benzediğini bir yerde okuduktan sonra yazarın en çok övülen kitabını okumaya karar verdim.

Kitabı tek bir kelimeyle tanımlayacak olursam bu kelime kesinlikle "hızlı" kelimesi olacaktır. Birisi bana, bir kitap okuyacaksın ve başın dönüyormuş gibi hissedeceksin deseydi ona kesinlikle inanmazdım, ama kitap kesinlikle baş döndürücü bir hızla akıp gitti. Bazı yerlerde takip etmekte zorlanıp, geri dönüp tekrar okuduğum yerler oldu. Kitapta hızın biraz fazla kaçtığı yerler dışında bir kusur göremedim.

Hareketli olay örgüsü üstüne yazarın muhteşem üslubu da eklenince ortaya benzersiz bir kitap çıkmış. Yazarın diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.

Kitabın okumadan önce "büyülü gerçeklik" türünün ne olduğunu araştırmanız kitabı anlamanızı kolaylaştıracaktır.
… (meer)
 
Gemarkeerd
Tobizume | Jun 9, 2020 |
"1957 yılında Kayseri'nin Bünyan kasabasına bağlı Karacefenk köyünde doğdum. Yürümeyi öğrenir öğrenmez okula başladım. Okul, evimizin erkek odasıydı. Sedirlerin altında cinlerle oynaşırken okumayı, yazmayı öğrendim. Karacefenk'te sedirlerin altında cinler ve periler yaşardı. Çocukluğum onların arasında geçti. Gizlice onların derneğine girdim. Evlerini gezdim. Düğünlerine gittim. Dillerini, gündüz ve gece oyunlarını öğrendim. Babam İstanbul'da çalışırdı.

Annemin yüreği yaralı, garip bir kadın olduğunu kim söyledi bana şimdi unuttum. Okuyup yazar, dikiş diker, iğne yapar, Kürtçe ve Arapça bilirdi. Köye gelen çingenelere adını duymadığım yerleri, insanları sorardı.Onun geçmişini aranıp durması çocukluğuma bulaşan ilk acıydı. Babam İstanbul'dan torba dolusu parayla döner, köyü başına toplardı. Evimiz tuhaf aletlerle doluydu. Ne işe yaradığını anlamadığım büyülü demirler. Zemberekli saat, radyo, gramofon, mavi kocaman bir yolcu otobüsü, patos, tulumba, kamyon ve traktör.1966 yılında İstanbul'a geldim. Çocukluğum keskin bir acıyla ikiye bölündü sanki.

Gerçekleşmeyen düşler, aralarında doğup büyüdüğüm insanları paramparça etti. Babam hızla işçileşti ve giderek işsiz kaldı. İki ağbim ve kardeşim inşaatlarda işe girdi. Yedi kardeşin arasından titrek bir gölge gibi sıyrılıp liseyi bitirdim. Korku ve yalnızlığın içinden okula gitmenin bedelini ödedim. İnanılmaz savrulmalar, inkâr ve baskının bin çeşidi. Kente ayak uydurabilmek için boğuşup durdum. Her yanım yara bere içinde kaldı. Boğuşurken birlikte doğup büyüdüğüm insanlardan ayrı düştüm. Ama kendi öz değerlerimi, dilimi ve o insanların durulmaz bir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim.

Elinizdeki roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanların bana armağanıdır. Keşke onu daha soluk soluğa, daha parçalanmış bir teknikle, daha erken yazabilseydim."
… (meer)
 
Gemarkeerd
Cagatay | Jun 10, 2016 |
More of a catalogue of the goings on in an evolving squatter camp on a mountain of garbage somewhere in Turkey. My first and probably last Turkish novel this was not a character study. But the thin stories that were told did show growth and community in what are difficult urban circumstances.
 
Gemarkeerd
JBreedlove | 1 andere bespreking | Jan 14, 2010 |
I walked into a bookstore in Istanbul on my first day there and asked Mr Bookseller about good Turkish authors, other than Pamuk that I saw his fingers reaching for immediately. This is one of the books he said was his favorite (the other was The Bastard of Istanbul by Elif Shafak). It was ok. It is not my favorite. Pamuk is still my Turkish god… so sorry Mr Bookseller. (Regardless of his Armenian Genocide comment, it doesn’t diminish his ability to write great novels). Berji Kristen is not a great book, but definitely an interesting read about a culture and life not normally given much attention. It’s a book of tales loosely connected about the squatters living on the garbage heaps on the outskirts of Istanbul. Some parts read like poetry and Ms Latife almost made me yearn for the life of Flower Hill, the name of the first squatter neighborhood set up in the dumps. Life was hard for these people, but their love of rumor, song, and shiny things seem to have got them through the harsh living environment. The makeshift factories that set up on garbage hill gave them artificial weather; white snow shooting out of the stacks would drift down on them, warm blue water sprang forth from the flushing pipes, and acrid fumes from the blossoming exhausts brought tears to their eyes.

Not a funny book. Not particular touching in any way. But, it was entertaining and different and talked about shiny things in the garbage.
… (meer)
 
Gemarkeerd
Banoo | 1 andere bespreking | Nov 28, 2008 |

Lijsten

Prijzen

Misschien vindt je deze ook leuk

Statistieken

Werken
24
Leden
210
Populariteit
#105,678
Waardering
3.2
Besprekingen
4
ISBNs
51
Talen
5
Favoriet
1

Tabellen & Grafieken